İş akdini sonlandırma yetkisi kullanmak isteyen kişi, belirli nedenler ortaya koymak zorundadır. Eğer herhangi belirgin bir neden olmadan iş sonlandırılırsa, bu haksız fesih olarak kabul edilir. Başka bir deyişle; iş akdini sonlandırma yetkisi veren koşullar olmadığı halde çalışmanın sonlandırılması haksız fesih olarak adlandırılır. Bu durumda, haksız fesih tazminatı ortaya çıkar. Haksız fesih tazminatı hesaplanırken işçinin maaşı temel alınır. Bu ücret, işçinin altı aylık maaşını aşamaz. Sözleşmede aksi belirtilmemişse hesaplama, çıplak brüt ücret üzerinden yapılır. Ancak sözleşmede bu konuda bir hüküm varsa, fesih durumunda bu madde dikkate alınır.
Fesih İşleminin Şartları Nelerdir?
Fesih işlemi gerçekleştirilirken, sözleşmenin geçerli bir şekilde sonlandırılabilmesi için yerine getirilmesi gereken koşullar bulunmaktadır. Aksi takdirde, haksız fesihten bahsedilecektir. İş sözleşmesinin sonlandırılması aşamasında aşağıdaki konulara dikkat edilmelidir:
1. Ahlaka, dürüstlük, doğruluk ve iyi niyet kurallarına uygun olmalıdır.
İş sözleşmesinin bu kurallara aykırı bir şekilde sonlandırılması durumunda, fesih işlemi geçersiz sayılacaktır. Bu, işverenin keyfi şekilde işten çıkarmasını engellemeye yardımcı olur ve işçinin haklarını talep etme hakkını sağlar.
2. Fesih bildiriminde bulunan kişinin hukuki ehliyete sahip olması gerekmektedir.
İş sözleşmeleri Borçlar Kanunu’na tabi olduğundan, sözleşmenin sona erdirilmesi için gereken işlemleri yapmak için hukuki ehliyete sahip olmak gereklidir. Ehliyetsiz bir kişinin yaptığı fesih geçersiz olacaktır.
3. Fesih bildirimi hiçbir şekilde şarta bağlanmamalıdır.
Fesih bildirimi tek taraflı bir irade beyanıdır ve yenilik doğuran bir nitelik taşır. Bu nedenle, fesih bildirimi açık, net ve anlaşılır olmalıdır. Şartlar belirsizlik barındırmamalı ve iş ilişkisinin kesin olarak sona erdiğini belirtmelidir. Aksi takdirde, fesih işlemi geçersiz sayılacaktır
Haksız Fesih Durumunda Çalışanların Hakları Nelerdir?
a) Haksız fesih durumunda çalışanların hakları tazminat ve işe iade hakkını içerir. İşçi, sözleşmesinin haksız şekilde sona erdirilmesi durumunda, işe iade talebinde bulunabilir veya hak ettiği tazminatları isteyebilir. İşe iade davası, haksız veya geçersiz fesih sonucunda işten çıkarılan işçilerin eski işlerine geri dönmeleri için açılır.
b) İşe iade davası sonucunda iş mahkemesi, işvereni işçiyi yeniden işe almakla yükümlü tutabilir. İşveren bu karara rağmen işçiyi işe başlatmazsa işe başlatmama tazminatı ödemek zorunda kalabilir. Bu tazminata ek olarak, boşta geçen süre tazminatı da işçiye ödenmelidir.
c) İşe geri dönmek istemeyen işçiler ise haksız fesih nedeniyle işçi alacakları davası açabilir. Bu dava ile kıdem ve ihbar tazminatı, ödenmeyen fazla mesai ücretleri ve yıllık izin ücretleri talep edilebilir.
İşçinin Haksız Fesih Yapması Halinde Ne Olur?
İşçi, haklı bir fesih nedeni olmadan ve bildirim sürelerine uymadan iş akdini feshederse, işverene ihbar tazminatı ödemek zorundadır. İhbar süreleri, işçinin işyerinde ne kadar süre çalıştığına göre değişir.
Örneğin, işçinin işteki süresi 6 aydan az ise, ihbar süresi 2 haftadır. İşçinin işteki süresi 6 ay ile 1,5 yıl arasında ise, ihbar süresi 4 haftadır. İşçinin işteki süresi 1,5 yıl ile 3 yıl arasında ise, ihbar süresi 6 haftadır. İşçinin işteki süresi 3 yıldan fazla ise, ihbar süresi 8 haftadır.
İşverenin İş Sözleşmesini Haksız Feshi Nedir?
İşverenin iş sözleşmesini haksız şekilde sonlandırması durumunda, işçi haklı bir neden olmaksızın işten çıkarılmış olur. Böyle bir durumda, işçinin işe iade davası ve işçi alacakları davası açma hakkı bulunmaktadır. İşe iade davası açabilmek için iş güvencesi kapsamında olmak gerekmektedir. İş Kanunu’nun 18. Maddesinde iş güvencesinin şartları belirtilmiştir. Buna göre, iş güvencesinden faydalanabilmek için:
I. İş sözleşmesinin belirsiz süreli olması,
II. Çalışılan iş yerinde 30 veya daha fazla kişinin çalışıyor olması,
III. İşçinin, iş yerinde en az 6 ay kıdeme sahip olması,
IV. İşçinin, işveren vekili pozisyonunda bulunmaması gerekmektedir.
Bu şartları taşıyan işçiler, haksız veya geçersiz fesih durumunda işe iade davası açma hakkına sahiptir. İş güvencesi kapsamında bulunmayan işçiler ise işçi alacakları davası açabilirler. Bu dava ile kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçi alacakları talep edilebilir. Ayrıca, geçmiş dönemde ödenmeyen ücret alacakları varsa bunlar da aynı dava ile talep edilebilir.
İhbar Önelleri Nelerdir?
İhbar önelleri, çalışma süresine göre belirlenen sürelerdir ve iş sözleşmesinin sonlandırılması durumunda uygulanır. İşçi ve işveren, iş sözleşmesini sonlandırmaya karar verdiğinde, belirli bir süre önceden fesih bildirimi yapmak zorundadır. Bu bildirimler, iş süreçlerini etkileyen önemli adımlardır. İhbar önelleri, işçinin toplam çalışma süresine bağlı olarak belirlenir ve aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:
0-6 Ay: 2 hafta
6 ay – 1,5 yıl: 4 hafta
1,5 – 3 yıl: 6 hafta
3+ yıl: 8 hafta
İşçi, ihbar önellerine uymazsa, işverenin haksız fesih tazminatı talep etme hakkı doğar. Bu tazminat, iş kaybının önlenmesini amaçlar. Ancak, haklı bir sebep söz konusu olduğunda, ihbar öneli uygulaması gerekli olmayabilir. Örneğin, işveren tarafından haksızlığa uğrayan veya sağlık sorunları yaşayan bir personel, önceden bildirim yapmadan işten ayrılabilir.
Haksız Fesih Tazminatı Nedir?
Haksız fesih tazminatı, Türk Borçlar Kanunu’nun 438. Maddesi uyarınca hakime göre belirlenen ve işçiye ödenen bir tazminattır. Bu tazminat, işverenin haksız fesih durumunda işçiye ödemesi gereken bir ek tazminattır ve iş güvencesi kapsamı dışında kalan iş ilişkilerini kapsar. İş Kanunu’na tabi işçilere uygulanamaz, ancak kıdem tazminatını engellemez. İşçinin finansal kayıplarının yanı sıra manevi tatminini de amaçlar. Yargıtay’ın içtihadına göre, belirli süreli iş sözleşmelerinde işveren haksız fesih yaparsa işçi kıdem tazminatına hak kazanabilir. Haksız fesih tazminatının miktarı, işçinin brüt ücreti ve fesih nedenine göre belirlenir. Belirli süreli iş sözleşmelerinde haksız fesih tazminatına ek olarak kötü niyet tazminatı istenemez. Cezai şart ile birlikte haksız fesih tazminatı talep edilebilir, ancak cezai şart miktarı zararı karşılamıyorsa fazla zarar TBK madde 438/3 kapsamında talep edilebilir.
Comentarios