top of page

Gümrükte El Konulan Malların İadesi ve Müsaderesi Nasıl Olur?



Gümrük, bir ülkenin gelir sisteminin temel bir parçasıdır. Ülkeye giriş yapan veya çıkan mallar gümrük kontrolünden geçer. Gümrük memurları, bu malların gümrük işlemlerinin yapılıp yapılmayacağını belirlemek için incelemeler yapar. Eğer gerekliyse, malları gönderene veya alıcıya iade edilene kadar alıkoyma ve muhafaza etme yetkisine sahiptirler. Bu iadeler uluslararası ticaretin vazgeçilmez bir parçasıdır. Gümrük tarafından el konulan eşyanın iadesi, çeşitli eşyaların veya malların iade edilebileceği bir süreci içerir. Gümrük idaresi tarafından eşyalara el konulması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Her ülke, kendi ekonomisini korumak amacıyla ülke sınırlarında düzenli olarak denetimler yapar ve vergi kaçakçılığına karşı önlem alır. Bu, ülkenin ekonomik sağlığını korurken tüketicileri hem barış hem de savaş zamanlarında tehlikeli veya hatalı ürünlerden korur. Gümrük müdürlüğü tarafından el konulan para veya eşya gibi birçok ürünün geri alınması zorlu bir süreç olabilir. Ancak, yapılan yargılama ve itirazlar sonucunda iade işlemi mümkün olabilir. Bu süreçler, hukuki prosedürlere uygun şekilde gerçekleştirilir ve adil bir şekilde sonuçlanır.

 

El Konulan Eşyanın Tespiti ve Muhafazası Nasıl Olur?


Gümrükte el konulan eşyalar, daha sonra olası değişikliklerin tespiti için ayrıntılı bir şekilde incelenir. Bu tespit işlemi, el konulan eşyanın türü, miktarı, tipi, modeli, seri numarası gibi belirleyici özelliklerini içerir. Eğer eşyanın ne olduğu dış görünüşünden anlaşılamıyorsa, en az iki tahlil yapılabilmesi için yeterli miktarda numune alınır. Birden fazla türde eşyanın tespit edilmesi gerekiyorsa, her bir eşya için yeterli sayıda numune alınır. Gümrükte el konulan eşyanın tespit işlemi tamamlandıktan sonra, eğer söz konusu mal ülkeye girişi yasaklanmışsa, hemen imha edilir. Nesli tükenmekte olan canlılar, kültürel veya doğal varlıklar gibi özel durumlar söz konusuysa, bu eşyaların ait oldukları ülkeye geri gönderilmesi sağlanır. Vergisi ödenmediği için kaçak olduğu düşünülen eşyalar ise en yakın gümrük idaresine teslim edilir. Eşyanın muhafaza edileceği yere kadar olan taşıma işlemi, eşyaya el koyan gümrük birimi tarafından sağlanır.


El Konulan Eşyanın İadesi Nasıl Olur?

 

El konulan eşyanın sahibi, el konulan eşyanın iadesini isteyebilir. İadesini talep eden kişi, bir dilekçe ile birlikte, el konulan eşyanın iadesine ilişkin belgeleri Cumhuriyet savcılığına veya mahkemeye sunar. Savcı veya mahkeme, bu belgeleri değerlendirir. Eğer savcı veya mahkeme, el konulan eşyanın iadesine karar verirse, eşya sahibine iade edilir. Ancak, el konulan eşyanın suçtan kaynaklandığı veya suçun işlenmesine hizmet ettiği tespit edilirse, eşya müsadereye tabi tutulur. Milli güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel ahlak açısından sakıncalı olduğuna karar verilirse, eşya mülkiyetin kamuya geçirilmesine tabi tutulur. El konulan eşyanın iadesi, eşya sahibinin temel haklarından biridir ve Anayasa'nın 35. maddesinde yer alan mülkiyet hakkının bir gereğidir. Bu nedenle, yasalara uygun bir şekilde yapılan başvurular neticesinde el konulan eşyanın iadesi talep edilebilir ve bu talep doğrultusunda değerlendirme yapılır.

 

Müsadere Ne Demektir?


Müsadere, bir kişinin suç işlemesi veya suçtan elde ettiği kazançların devlet tarafından el konulması anlamına gelir. Bu işlem genellikle ceza hukuku kapsamında gerçekleşir. Müsadere usulü, suçlunun malvarlığına veya suçtan elde ettiği kazanca hukuki bir kararla el konulması ve bu varlıkların devlete aktarılması sürecini ifade eder. Müsadere kararı, genellikle mahkeme kararıyla verilir ve suçun ciddiyetine, suçlunun mali durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak uygulanır. Müsadere usulü, suçlunun suç işlemesiyle elde ettiği malvarlığının veya kazancının topluma geri kazandırılmasını, mağdurların tazminat almasını veya suçun önlenmesini amaçlar. Ancak, müsadere kararları hukuki süreçlerle belirlenir ve belli yasal prosedürlere tabidir. Müsaderenin hangi durumlarda ve nasıl uygulanacağı, ülkenin ceza hukuku ve ilgili yasaları tarafından belirlenir.


Kaçakçılık Kanununa Göre Müsadere Nedir?


5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13. maddesi, bu kanun kapsamında yer alan suçlarla ilgili olarak eşya ve kazancın müsaderesini düzenleyen TCK m.54 ve TCK m.55 hükümlerine başvurulabileceğini belirtir. Buna göre, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşya müsadere edilecektir, ancak bu durumda iyi niyetli üçüncü kişilerin hakları korunacaktır. Kaçakçılıkla ilgili eylemlerde itibari değer müsaderesi, üçüncü kişi haklarının korunması ve kısmi müsaderenin mümkün olduğu belirtilir.

Ancak, Kaçakçılık Kanunu'na göre, kaçak eşya taşımak için bilerek kullanılan veya kullanılmaya teşebbüs edilen her türlü taşıma aracının müsadere edilebilmesi için belirli koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu koşullar şunlardır:

  • Kaçak eşyanın, suçun işlenmesini kolaylaştıracak veya suçun ortaya çıkmasını engelleyecek şekilde özel olarak hazırlanmış gizli tertibat içerisinde saklanmış veya taşınmış olması.

  • Kaçak eşyanın, taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturması veya naklinin, bu aracın kullanılmasını gerekli kılması.

  • Taşıma aracındaki kaçak eşyanın, Türkiye'ye girmesi veya Türkiye'den çıkması yasak veya toplum veya çevre sağlığı açısından zararlı maddelerden olması.

Bu koşullardan herhangi birinin gerçekleşmesi, müsaderenin gerçekleşmesi için yeterli olacaktır. Bu hareketler seçimlik niteliktedir ve müsaderenin kararlaştırılması için bu koşullardan birinin sağlanması yeterlidir.

 

Eşya Müsaderesi Şartları Nelerdir?


Kaçakçılık Kanunu'na göre eşya müsaderesi için belirlenmiş şartlar şunlardır:

1.     Suçla İlgili Olma: Eşyanın, bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçtan elde edilen kazanç olması gerekmektedir. Yani, müsaderenin gerçekleşebilmesi için eşyanın suçla doğrudan ilişkilendirilmiş olması gerekir.

2.     Kasıtlı Kullanım veya Tahsis: Eşyanın kasıtlı olarak suçun işlenmesinde kullanılmış veya suçun işlenmesine tahsis edilmiş olması gerekmektedir. Bu, eşyanın suç amacıyla bilinçli bir şekilde kullanıldığını veya suçun işlenmesine ait olduğunu gösterir.

3.     Üçüncü Kişilere Ait Olmama: Eşyanın müsaderesi için, iyi niyetli üçüncü kişilere ait olmaması gerekmektedir. Yani, müsaderenin gerçekleşmesi için eşyanın suçluya veya suçtan elde edilmiş kazanç sahibine ait olması önemlidir.

Bu şartlar sağlandığında, eşya müsaderesi için hukuki bir temel oluşur ve mahkeme tarafından bu karar verilebilir. Ancak, her durum özeldir ve müsaderenin gerçekleşmesi için belirlenen şartların detaylı bir şekilde incelenmesi gerekir.

 

Müsadereyi Etkileyen Durumlar Nelerdir?


  • Hukuka Uygunluk Sebeplerinin Varlığı: Somut fiilin var olmasına sebep veren bir hukuka uygunluk sebebinin bulunması halinde suçun hukuka aykırılığı ortadan kalkacağı için müsadere kararı verilmesi için de bir sebep kalmayacaktır.

  • Kişinin Beraat Hali: Mahkemenin beraat kararı vermesi halinde müsaderenin durumunun belirlenmesinde mahkemenin beraatı neye dayanarak verdiği önem arz etmektedir. Bu kararın içeriğine göre müsadereye ilişkin karar çıkacaktır. Sanığın suçun unsurlarının oluşmaması veya kanunda suç olarak tanımlanmamasından dolayı verilen beraat kararlarında eşyanın müsadere edilmesi mümkün değildir.

  • Yaş Küçüklüğü: Suça konu fiilin işlenmesi sırasında kişinin yaş küçüklüğü ve TCK m.31’deki kusur yeteneğine haiz olmayan kişilere yönelik güvenlik tedbirlerinin uygulanması açısından bir engelin olmaması sebebi ile müsadere kararı verilebilir.

  • Kusurluluk Hali: Cezai sorumluluğun varlığında failin kusurluluğunun bulunması gerekli iken güvenlik tedbirlerinin uygulanabilmesi için kişinin kusurluluğuna bakılmamaktadır. Bu sebeple cezai bir yaptırım gerektirmese de somut fiilin özelliklerine göre tehlike arz eden durumlarda müsadere kararı verilebilecektir.

  • Akıl Hastası Kişiler: Kişinin akıl hastalığının varlığı durumlarında kusurlu olmayacağı kabul edildiği için cezai sorumluluğu olmayacak. Ancak burada dahi güvenlik tedbirlerinin uygulanması açısında bir engel olmayacağı için suç eşyalarının müsaderesine karar verilebilmesi mümkündür.

 

Gümrükte El Konulan Eşyanın Tasfiye ve İadesi İşlemleri Nasıl Olur?

 

Gümrükte el konulan eşyanın tasfiye ve iadesi işlemleri genellikle şu adımları içerir:

  1. İnceleme ve Değerlendirme: Gümrük yetkilileri tarafından el konulan eşyalar incelenir ve değerlendirilir. Bu inceleme sırasında eşyanın türü, miktarı, değeri ve diğer özellikleri belirlenir.

  2. Müsadere Kararı: Eğer el konulan eşya ile ilgili olarak bir suç işlendiği tespit edilirse, müsadere kararı alınabilir. Bu karar genellikle mahkeme tarafından verilir ve eşyanın devlete aktarılmasını içerir.

  3. Tasfiye: Müsadere kararından sonra, el konulan eşyanın nasıl tasfiye edileceği belirlenir. Eğer eşya kullanılamaz durumdaysa veya sakıncalı ise imha edilebilir. Diğer durumlarda ise açık artırma, satış veya geri gönderme gibi yöntemlerle tasfiye edilir.

  4. İade Talebi: Eğer el konulan eşya ile ilgili herhangi bir suç işlenmediği veya suçla bir ilgisinin olmadığı tespit edilirse, eşyanın sahibi veya yetkililer iade talebinde bulunabilir. İade talebi genellikle yazılı olarak yapılır ve ilgili belgelerle birlikte gümrük idaresine sunulur.

  5. İade İşlemi: İade talebi değerlendirilir ve uygun görülürse, el konulan eşya sahibine iade edilir. İade işlemi genellikle gümrük idaresi tarafından gerçekleştirilir ve gerekli prosedürlere uygun olarak yapılır.


Bu süreç, her duruma göre değişebilir ve yerel yasal düzenlemelere tabi olabilir. Dolayısıyla, gümrükte el konulan eşyanın tasfiye ve iade işlemleri, ilgili yetkililer tarafından titizlikle yürütülür ve yasalara uygun olarak gerçekleştirilir.

 

Müsadere Zamanaşımı Kaç Yıldır?

 

Suçun işlenmesinde kullanılan, suçun işlenmesine tahsis edilen, suçtan meydana gelen veya suçun işlenmesi için hazırlanan eşyanın müsaderesi zamanaşımı, asıl suç için öngörülen zamanaşımı süresi kadardır. Durma ve kesilme nedenleri de asıl suça göre belirlenir. Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyanın müsaderesi konusunda ise, herhangi bir zamanaşımı yoktur. Bu eşyalar her zaman müsadere edilebilir. Müsaderenin yerine getirilmesi zamanaşımı ise, Türk Ceza Kanunu'nun 70. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, müsadereye ilişkin hükümler, hükmün kesinleşmesinden itibaren 20 yıl geçtikten sonra artık infaz edilemez. Burada müsadere zamanaşımından anlaşılması gereken, dava zamanaşımı değil; kesin hükümle birlikte müsadere edilme kararıdır. Eşya müsaderesi veya kazanç müsaderesi hukuki niteliği itibariyle bir güvenlik tedbiri türüdür. Bu nedenle müsadere hükümleri uygulamasında kazanılmış hak kuralları uygulanmaz.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page