top of page

Fikri Mülkiyet Hakkının İhlali ve Dava Yolu

Eserlerinizin telif haklarına saygı gösterilip gösterilmediğini nasıl takip ediyorsunuz? yıllarca emek verdiğiniz ve yüreğinizle şekillendirdiğiniz bir eseri, başkasının adı altında kullanıldığını fark ettiniz. Sanatınıza sahip çıkmak ve haklarınızı korumak adına ne yapardınız? Hukuki yolların size sağladığı imkanları biliyor musunuz? Fikri mülkiyet haklarına tecavüz halinde, dava açma süreci ve size sağlanan tazminat hakları gibi konular hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz?



fikrin korunması, fikri mülkiyet

Bu yazıda, telif haklarının neden önemli olduğundan, haklarınıza nasıl sahip çıkabileceğinize ve hukuki yolların size sunacağı olanaklara kadar birçok konuya değineceğiz.


Fikri mülkiyet nedir?


Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) olarak bilinen 5846 sayılı kanun, sanat, edebiyat, müzik, sinema gibi alanlarda üretilen fikir ve sanat eserlerini koruyan yasal bir düzenlemedir. Bu kanuna göre, eserler sahiplerinin özel niteliklerini taşıyan ve sanat ürünleri olarak kabul edilen her türlü yapıtı kapsar.


Eser sahipleri FSEK kapsamında hem mali hem de manevi haklara sahiptir. Bu hakları kullanma yetkisi yalnızca eser sahiplerine aittir ve mali haklar üçüncü kişilere devredilebilirken manevi haklar devredilemez, ancak kullanımı için yetki verilebilir.

Eser sahibi veya hakları devralanlar dışında başkalarının haklara aykırı davranışları tecavüz olarak kabul edilir. Bu durumda, FSEK yanı sıra Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) gibi yasalara göre çeşitli hukuki çözümler bulunmaktadır.

Eğer taraflar arasında yazılı veya sözlü bir sözleşme yoksa ve haklara tecavüz edilirse, haksız fiil temelli bir tecavüz söz konusu olur ve bu durumda TBK ve TTK hükümleri uygulanır.


FSEK kapsamında mali ve manevi haklara yapılan ihlallerde, hak sahibi hukuk davaları açabilir ve ihlal aynı zamanda suç teşkil ederse ceza davaları da açılabilir. Ayrıca, mahkemeden ihtiyati tedbir talep edebilir veya tecavüz eden eşyalara gümrük idaresi tarafından el konulmasını isteyebilir.


Hukuk davaları arasında eser sahipliğinin tespiti, tecavüzün tespiti, tecavüzün önlenmesi, tecavüzün kaldırılması ve tazminat davaları bulunmaktadır. Ceza davaları ise mali, manevi ve bağlantılı haklara tecavüz suçlarına yöneliktir.


Eser sahipleri veya temsilcileri, zararın veya ani bir tehlikenin önlenmesi için veya ihlal durumunda ihtiyati tedbir ve gümrükte geçici olarak el koyma talebinde bulunabilir. İhtiyati tedbir ve el koyma için uygun şartlar sağlandığında gümrük idareleri harekete geçer. Bu nedenle, FSEK, sanat ve fikir eserlerini korumak için önemli bir yasal düzenlemedir ve hak sahiplerinin haklarını savunma konusunda çeşitli yollar sunar.



1. ESER SAHİPLİĞİNİN TESPİTİ DAVASI


Eser sahipliğinin tespiti davası, kimin eser sahibi olduğunu öğrenmek için hukuk mahkemelerinde açılan bir davadır. Bu dava, eser sahibinin manevi haklarından olan adının belirtilmesi hakkının kullanımını içerir. Yani, bir eserin kim tarafından yaratıldığına dair bir anlaşmazlık varsa veya üçüncü bir kişi eserin asıl sahibi olduğunu iddia ediyorsa, eser sahibi mahkemeden bu hakkının tespit edilmesini talep edebilir. Dolayısıyla, bu dava çekişmeli yargılama usulü ile yürütülür, yani taraflar arasında anlaşmazlık olabilir.


Eğer eser sahibi hayatta değilse, bu davayı vasiyeti tenfiz memuru, eş, çocuklar ve diğer mirasçılar açabilir. Eğer bu kişiler bu yetkiyi kullanmazsa, eser sahibinden mali hak elde eden biri, meşru menfaati olduğunu ispat ederse davayı açabilir. Ayrıca, eser ülkenin kültürü açısından önemli kabul edilirse ve yukarıda sayılan kişilerden hiçbiri yoksa veya yetki kullanmazlarsa ya da 70 yıllık süre dolmuşsa, Kültür ve Turizm Bakanlığı da eser sahibinin haklarını korumak için davayı açabilir.


2. TECAVÜZÜN ÖNLENMESİ DAVASI


Tecavüzün men'i davası, eser sahibinin sanat eserine göz dikmek isteyenlere karşı önlem almak için açtığı bir dava türü. Eser sahibi, mali veya manevi haklarına zarar gelme tehlikesiyle karşılaşırsa ya da daha önce tecavüz yaşandıysa ve tekrar olabilir endişesi taşıyorsa, hemen dava açma hakkına sahiptir.


Bu dava için, eser sahibi veya haklarını devrettiği kişilerin mütecavizin kusurlu olup olmamasına bakması gerekmez. Mahkeme, eser sahibinin haklarını, tecavüzün boyutunu, kusurun var olup olmadığını ve eğer varsa ne kadar önemli olduğunu değerlendirerek, tecavüzü önlemek için gerekli tedbirleri belirler. Kusurun varlığı, sadece alınacak tedbirlerin belirlenmesinde rol oynar.


Ek olarak, eğer tecavüz, bir işletmenin temsilcileri veya çalışanları tarafından yapılmışsa, işletme sahibine karşı da dava açma imkanı vardır.


Tecavüzün men'i ve ref'i yani önlenmesi ve düzeltilmesi, aynı davada talep edilebilir.

Davanın sonucunda mahkeme, davalının ne yapması veya yapmaması gerektiğini açık ve net bir şekilde belirtmelidir, böylece infaz sürecinde karışıklık yaşanmaz. Mahkeme kararına uymayanlara İcra ve İflas Kanunu'nda belirtilen yaptırımlar uygulanacaktır.


3. TECAVÜZÜN TESPİTİ DAVASI


Tecavüzün tespiti davası, eser sahibinin haklarının veya bir hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun veya bir tarafın bu hakka veya haklara tecavüz edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. FSEK'te özel olarak düzenlenmemiş olup, genel hükümlere dayanılarak yürütülmektedir (HMK madde 106, TTK madde 56/1). FSEK madde 19'da belirtilen kişiler de tecavüzün tespiti davasını açabilir. Bu davada, hukuka aykırılık yeterli olup, kusurun varlığı aranmamaktadır.


Hak sahibi, mütecavizin fiillerinin haklarını ihlal ettiğinin tespit edilmesinin yanı sıra, tecavüzün men'i veya ref'i (sonuçlarının ortadan kaldırılması, düzeltilmesi, tecavüzün işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhası) ve tazminat talep edebilir (birlikte veya ayrı olarak). Bu dava, eser sahibine veya hak sahibine, haklarını koruma ve hukuki açıdan haklarının tespitini sağlama imkanı sunar.


4.TECAVÜZÜN KALDIRILMASI DAVASI


Tecavüzün kaldırılması davası, mali veya manevi haklara yönelik tecavüzün mağduru olan hak sahibinin tecavüzün ve sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla açtığı bir hukuki davadır. Eser sahibi veya mali/manevi hak sahibi, ref davası ile tecavüz sonucu meydana gelen hukuka aykırı sonuçların düzeltilmesini talep etmektedir.


Eser sahibinin ya da mali veya manevi haklarını devrettiği kişilerin tecavüzün ref’i davasını açabilmesi için mütecavizin kusurunun varlığı şart değildir. Mahkeme, eser sahibinin mali ve manevi haklarını, tecavüzün kapsamını, kusurun olup olmadığını ve varsa ağırlığını değerlendirerek, tecavüzün düzeltilmesi için gerekli tedbirlerin uygulanmasına karar verecektir. Yine burada kusurun varlığı, sadece tecavüzün düzeltilmesi için alınacak tedbirin belirlenmesinde etkili olacaktır.


Eser sahibinin haklarına yapılan tecavüz, hizmetlerini ifa ederken bir işletmenin temsilcileri veya çalışanları tarafından yapılmışsa, işletme sahibi hakkında da dava açılabilir.


Mali veya manevi haklara yapılan tecavüz halinde, eser sahibi eserinin adının izinsiz bir şekilde umuma arz edildiğini veya arz edilmesine karşı çıktığı bir şekilde adının kullanıldığını tespit ederse, tecavüzün kaldırılması davasını açabilir. Ayrıca, eser sahibinin eseri değiştirilmişse, eser sahibi değişikliğin düzeltilmesini veya eski haline getirilmesini talep edebilir.


Mali haklara yapılan tecavüzde ise, izinsiz çoğaltılan eserlerin imhası veya uygun bir bedel karşılığında hak sahibine verilmesi talep edilebilir. Üç kat tazminat, tecavüzün düzeltilmesi istemiyle birlikte mahkemeden talep edilebilir. Hükmün ilanı, FSEK madde 78 uyarınca, genellikle gazete veya benzeri vasıtalarla kesinleşmiş kararın tamamen veya özet olarak ilan edilmesi talep edilebilir. İlan şekli ve içeriği kararda belirlenecektir. İlan hakkı, kesinleşmiş kararın alındığı tarihten itibaren 3 ay içinde kullanılmazsa düşecektir


TAZMİNAT HAKKI


Tazminat, hak sahibinin maruz kaldığı maddi ve/veya manevi zararların telafisi amacıyla maddi ve/veya manevi tazminat davası açma hakkını verir.


  • Manevi Haklara Tecavüz

FSEK m. 70 hükümlerine göre, manevi haklara tecavüz edilmiş kişi, uğradığı manevi zararın tazmini için manevi tazminat talep edebilir. Bu talep, mütecavizin kusurunun varlığına bağlı olmaksızın da geçerlidir. Aynı zamanda, manevi tazminat talebi yanında temin edilen kazancın hak sahibine verilmesi de mümkündür. Fakat bu durumda FSEK m. 68 hükümlerine göre talep edilen bedel indirilmelidir.


  • Mali Haklara Tecavüz

FSEK m. 70 hükümleri uyarınca, mali haklara tecavüz edilmiş kişi, mütecavizin kusurunun varlığı halinde maddi tazminat talebinde bulunabilir. Dolayısıyla, maddi tazminat davası açabilmek için mütecavizin kusurunun varlığı bir şart olarak karşımıza çıkar. Mali haklara yönelik tecavüzde, ayrıca elde edilen kazancın hak sahibine verilmesi talep edilebilir ve bu durumda yine FSEK m. 68 hükümleri uyarınca talep edilen bedel düşürülür.


Eser sahibinin vefatı durumunda, manevi haklar mirasçılar tarafından ayrı ayrı kullanılabilirken, mali hakların birlikte kullanılması zorunludur. Kısacası, tazminat davası, zarar gören hak sahibinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi için yasal bir çözüm yoludur ve haklarımızı korumak için hukuki adımlar atmamızın önemini hatırlatmak isteriz.


Hukuk davalarını eser sahibi, mirasçıları, mali hak sahibi ve tam ruhsat sahibi açabilir. Basit ruhsat sahipleri genellikle dava açma yetkisine sahip değildir. Dava açılan yer genellikle davalının ikametgah adresidir, ancak özel durumlarda FSEK m. 66/5 ve HMK m. 16'ya göre değişiklikler yapılabilir. Görevli mahkeme, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'dir. Zamanaşımı süresi, haksız fiiller için genellikle 2 ve 10 yıl, sözleşmeden kaynaklanan borçlar için 10 yıldır. Ancak bazı hallerde zamanaşımı süresi 5 yıla kadar düşebilir. Manevi haklara yönelik ihlallerde zamanaşımı süresi uygulanmaz.


Fikri mülkiyet hakları, modern dünyada inovasyonun ve yaratıcılığın temel taşıdır. Bir gün, çalıştığınız şirketin ürününün veya eserinizi oluşturan fikrin bir başkası tarafından izinsiz kullanıldığını öğrenirseniz, bu durumun ne kadar can sıkıcı olduğunu anlayabilirsiniz. Fikri mülkiyet haklarına tecavüz etme konusu karmaşık olabilir ve hukuki süreçler zorlayıcı olabilir. Ancak, uzman bir avukatın rehberliğinde doğru yolu izlemek, sizin için daha olumlu sonuçlar doğurabilir. Gelecekteki başarılarınızı güvence altına almak için, fikri mülkiyet haklarınıza sahip çıkmanız büyük önem taşıyor.


Fikri mülkiyet haklarınız konusunda sorularınız için iletişime geçebilirsiniz.

0 yorum

Comments


bottom of page